
Arnavutluk’ta Tarihi Adım: Dünyanın İlk Yapay Zekâ Bakanı “Diella” Göreve Başladı
Arnavutluk’ta kamu ihaleleri alanında şeffaflık ve yolsuzlukla mücadele hedefiyle “Diella” adında bir yapay zekâ sistemi bakan düzeyinde atanmış durumda. Bu atama, hem Balkanlar’da hem de dünya çapında “yapay zekâ ile devlet yönetimi” bakımından bir dönüm noktası olarak görülüyor.
Diella Nedir? Kökeni ve Gelişimi
“Diella”, Arnavutluk’un **Ulusal Bilgi Toplumu Ajansı (AKSHI)** tarafından geliştirilen bir yapay zekâ sistemi. Başlangıçta 2025 yılının başlarında e-Albania platformu kapsamında sanal asistan olarak hizmet vermeye başladı.
Yapısı gereği metin ve ses ile etkileşime girebilen sistem, vatandaşların devlet hizmetlerine erişimini kolaylaştıracak şekilde tasarlandı. Belge talepleri, yönlendirmeler gibi elektronik süreçlerde kullanıcılarla etkileşimdeydi.
2025 yılının ortalarına gelindiğinde Diella 2.0 versiyonuna yükseltildi; bu versiyon ile animasyonlu avatar, sesli etkileşim ve görselleştirilmiş yüz ifadeleri eklendi. Avatarda geleneksel Arnavut kıyafetleri kullanıldı.
Nasıl “Bakan” Oldu? Resmî Atama Süreci
11 Eylül 2025 tarihinde Başbakan Edi Rama, Diella’yı yeni kabinesinde “Devlet Yapay Zekâ Bakanı / Bakan Yardımcı” düzeyinde görevlendirdiğini duyurdu.
Bu atama, AKSHI ile Microsoft arasında yürütülen iş birliği kapsamında gerçekleşti. Microsoft, yapay zekâ altyapısı sağlarken, AKSHI algoritmaları, iş akışlarını ve sistem kontrol yöntemlerini geliştirdi.
Resmî belgelerde, “Diella”nın **Kamu İhaleleri Süreçleri** üzerinde denetleyici bir role sahip olacağı ifade edildi; ihalelerden sorumlu kurumların kararlarını gözden geçirme, değerlendirme süreçlerini analiz etme gibi görevleri üstleneceği belirtildi.
Parlamento Konuşması: Diella’nın İlk Sözleri
18 Eylül 2025’te Diella, mecliste video ekranlarından yansıtılan bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşmasında şu mesajlara yer verdi: “Ben buraya insanları değiştirmek için gelmedim; onlara yardım etmek için geldim. Gerçek tehlike makineler değil, gücü elinde tutanların insafsız kararlarıdır.”
Yapay zekâ avatarı, anayasa açısından tartışmalı olabilecek bu atamanın yasal zeminini savundu: “Kurumsal görevler, kanunlar ve şeffaflık üzerine kurulu olmalı; kromozomlar ya da kan-doku ile ilgisi yoktur” cümlesini kullandı.
Diella’nın Görevleri ve Sorumluluk Alanları
Resmî açıklamalara göre Diella’nın başlıca dört ana görevi şöyle:
- Kamu ihalelerinin değerlendirilmesinde şeffaflık sağlamak.
- Tekliflerin nesnel kıstaslarla incelenmesini temin etmek.
- Karar süreçlerine algoritmik analiz katmak ve insan hatasını azaltmak.
- İhale süreçlerinde yolsuzluk, nepotizm ve çıkar çatışmalarına karşı kontrol mekanizmaları uygulamak.
Başbakan Rama, Diella aracılığıyla devlet ihalelerinin “%100 yolsuzluktan arındırılmış” olacağını iddia etti.
Eleştiriler, Endişeler ve Tartışmalar
Bu sıra dışı atama, hem yerel hem international gözlemcilerden yoğun eleştiri aldı. İşte öne çıkan tartışma konuları:
Yasal ve Anayasal Altyapı Eksikliği
Arnavutluk’un mevcut anayasa ve yasalarında bir “Yapay Zekâ Bakanı” makamı tanımlı değil. Bu yüzden atamanın hukuki meşruiyeti sorgulanıyor.
Şeffaflık ve Denetlenebilirlik Sorunu
Eleştirmenler, Diella’nın algoritmasının nasıl yazıldığı, hangi kıstaslarla karar verdiği, dış müdahaleye açık olup olmadığı gibi soruların cevaplanmadığını belirtiyor. Yani, “black box” (kara kutu) riski var.
Algoritmik Önyargı ve Tarafsızlık Riski
Bir yapay zekâ algoritmasının geçmiş veri eğilimlerinden etkilenerek sistematik ayrımcılıklar geliştirebilmesi ihtimali gündemde. Örneğin, daha önce ayrıcalıklı şirketlere avantaj tanımış ihalelerde eğitim alan veriler, yeni sistemde de aynı eğilimleri tekrar edebilir.
Siyasi Manipülasyon ve Propaganda Aracı Olma Endişesi
Muhalefet partileri, Diella’yı “propaganda sahnesi” olarak değerlendiriyor. Bu sistemin, hükümetin yolsuzluk iddialarını örtbas etmek için gösteri amaçlı kullanılabileceği yönünde eleştiriler var. Gazment Bardhi liderliğindeki muhalefet, atamanın ve Diella’nın gerçek etkisinin sembolik olacağını savunuyor.
AB Mevzuat Uyumluluğu ve AI Regülasyonları
Arnavutluk’un Avrupa Birliği adaylık süreci kapsamında uyum sağlaması gereken AI düzenlemeleri var. 2024’te yürürlüğe giren AB Yapay Zekâ Yasası (AI Act) gibi mevzuatlar, sistemler için şeffaflık, veri güvenliği, hesap verebilirlik gibi kriterler öngörüyor. Eleştirmenler, Diella’nın bu normlarla uyumlu olup olmadığının şeffaf şekilde ortaya konmadığını söylüyor.
Arnavutluk’un Yolsuzluk Sorunu ve AB Üyeliği Bağlamı
Kamu ihaleleri, Arnavutluk’ta uzun yıllardır yolsuzluk ve akraba ilişkileri (nepotizm) üzerinden yürütülen tartışmalı süreçlerle anılıyor. Bu durum, Avrupa Birliği ile entegrasyon sürecinin önündeki en büyük engellerden biri.
Başbakan Rama, 2030 yılında AB’ye tam üyelik hedefi koydu; Diella’nın ataması, kamu yönetiminde reform iradesi göstergesi olarak sunuluyor. Ancak gözlemciler, somut ilerleme ve sistemin kullanım pratikleri olmadıkça bu hamlenin sembolik kalabileceğini belirtiyor.
Uluslararası Tepkiler ve Uzman Görüşleri
Uluslararası medya kuruluşları ve teknoloji uzmanları da bu olaya dikkat çekti. Bazıları bu atamayı “geleceğin yönetim biçimi” olarak övüyor; bazısı ise “riskli deneme” olarak değerlendiriyor.
Örneğin, Washington Post’daki bir yazıda, “Yapay zekâyı aptal bir devrim sahnesi gibi görmemeli; başarı, liderliğin donanımı ile ölçülür” yönünde görüş belirtildi.
İsveç gazetesi Svenska Dagbladet, Diella’nın “Hiç kuzeni yok” ifadesine dikkat çekti; çünkü Arnavut siyasetinde akrabalık ve nepotizm çok yaygın bir konudur.
Olumlu Beklentiler ve Potansiyel Fırsatlar
Doğru uygulanırsa, Diella’nın kamu ihalelerinde getirebileceği avantajlar şöyle sıralanabilir:
- Daha hızlı işlem ve değerlendirme süreçleri
- İnsani hataların ve karar sapmalarının azaltılması
- Şeffaf karar izlenebilirliği sayesinde toplumsal güvenin artması
- Veri temelli analizlerle maliyet etkinliği sağlanması
Teknoloji ile Yönetim Arasında İnce Çizgi
Arnavutluk’un bu ataması, devlet ile teknoloji arasındaki sınırları yeniden tartışmaya açtı. Diella projesi, sembolik bir adım gibi görünse de pratikteki gelişmeleri ve şeffaflığı nasıl sağlayacağı dikkatle izlenecek.
Diella’nın başarısı ya da başarısızlığı, yalnızca Arnavutluk açısından değil; dünya çapında “yapay zekâ ile yönetişim” modelleri için bir laboratuvar niteliği taşıyacak. Bu sistemin kararları ne kadar güvenilir, ne kadar denetlenebilir olur; halk ve hukuk kurumları üzerinde ne derece hesap verebilirlik sağlar; hepsi yakından takip edilecek.