Baykar’ın Fergani Projesi: Türkiye’nin Uzaydaki Yeni Haberleşme Gücü
Baykar’ın uzay alanındaki girişimi Fergani Uzay, 2025 yılında Türkiye’nin özel sektör tarafından geliştirilen en büyük uyduyu yörüngeye taşıyarak dikkatleri üzerine çekti. FGN-100-d1 adlı 102 kg’lık mikro uydu, 14 Ocak akşamı Türkiye saatiyle 22:09’da SpaceX’in Falcon 9 roketiyle Vandenberg Üssü’nden fırlatıldı ve yaklaşık 62 dakika sonra yörüngesine başarıyla yerleşti. Bu adım, Fergani’nin **takım uydu (konstelasyon) sistemi** vizyonunun ilk somut hamlesi oldu.
Baykar tarafından tamamen milli imkânlarla geliştirilen bu uydu, yörüngede telemetri verisi göndererek görevi aktif şekilde sürdürmeye başladı. Uydunun yerli yazılımlar, kritik aviyonik donanımlar ve üç yedekli uçuş bilgisayarı ile donatılmış olması, Fergani’nin teknolojik iddiasını gözler önüne seriyor.
Motor Test Başarısı: Hidrojen Peroksit İtki Sistemi
Fergani ekibi, uydunun hidrojen peroksit bazlı roket motoruna yönelik ateşleme testini başarıyla tamamladı. Bu test, uyduyu sadece yörüngeye taşımakla kalmayıp, yörüngeler arası manevra kabiliyetini de mümkün kılacak bir altyapı oluşturmak açısından kritik bir adım.
Takım Uydu & Konstelasyon Vizyonu
Fergani’nin vizyonu “Uluğ Bey” adını verdiği bir küresel konumlandırma ve haberleşme ağı oluşturmak. Bu ağı kurmak için, gelecek yıllarda **yaklaşık 100 uydu** fırlatılması planlanıyor.
Bu takımyıldız, yalnızca Türkiye’ye değil dost ve müttefik ülkelere de kapsama sağlayabilecek şekilde tasarlanıyor. Ku, Ka, S ve L bantlarında iletişim altyapısı sunması hedefleniyor.
Uydunun Yörüngesi ve Görev Kabiliyeti
FGN-100-d1, yaklaşık 510 km’lik bir irtifada ve Güneş Eşzamanlı Yörüngede (SSO) görev yapıyor. Yörüngede saatte ~7.6 km/s hızla hareket ederek günde yaklaşık **15 tur** atıyor.
Görevi kapsamında telemetri, yörünge kontrolü, haberleşme ve faydalı yük verilerini iletme gibi kritik işlevler bulunuyor.
Stratejik ve Bölgesel Etki
Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) da, FGN-100-d1’in uzaya fırlatılmasını bir gurur vesilesi olarak değerlendirdi. Baykar yönetimi, bu başarıyı bir başlangıç olarak görüyor. Konstelasyonu tamamlamak için hem uydu sayısını artırmayı hem de daha güçlü fırlatma sistemleri geliştirmeyi planlıyor.
